“Anne! Baba! Benimle oyna!” Küçük bir çocuğun ebeveyniyseniz, bu sözlere aşinasınızdır. Çocuklar, ebeveynleriyle oyun zamanını dünyadaki hemen hemen her şeyden daha çok arzular. Aileler için “kaliteli zamanın” önemli olduğunu hepimiz biliyoruz. Ve eğer bir psikolojik danışmanı daha önce ziyaret ettiyseniz, muhtemelen onlardan da ebeveyn-çocuk oyun süresinin önemi hakkında her şeyi duymuşsunuzdur. Bu oyunu bu kadar özel yapan tam olarak nedir? Çocuğunuzla birlikte oynadığınızda, onlara kendileri ve dünya hakkında önemli kazanımlar sağlamış olursunuz.
Çocuklar Oyun Yoluyla Öğrenir
Çocuğunuzun bir aktiviteyi tekrar tekrar tekrar etmesini izlediniz mi? Belki okul öncesi çocuğunuz her gün aynı filmi izledi ya da aynı oyunu sonsuza kadar tekrarlamayı sevdi. Çocuklar oyunlarında bazı şeyleri tekrar ederler çünkü oyunu yeni bir şey bulmak için kullanırlar. Oyun, çocukların öğrenmesinin ana yollarından biridir. Sadece şakalaşıyor ve eğleniyor gibi görünseler bile, büyümelerine ve gelişmelerine yardımcı olan ciddi işler yapıyorlar.
Sosyal beceriler, ince ve kaba motor beceriler ve yaratıcı problem çözme, oyun yoluyla öğrenilir veya uygulanır. Çocuğunuzla oynarken becerilerini beslersiniz, ancak aynı zamanda ilişkinizi de beslersiniz. Oyun, sizin ve çocuğunuzun bağ kurmasına yardımcı olabilir. Ayrıca çocuğunuza kendisi ve onu nasıl gördüğünüz hakkında önemli dersler de verebilir.
- Kazanım: “Ben Önemliyim”
Bazı ebeveynler, bireysel oyunlara zaman ayırmanın çocuklar için çok yararlı olduğunu öğrenince şaşırırlar. Sonuçta, çocuk gün boyu annesi veya babasıyla ile birlikte ya da herkes evdeyken oyun oynadığında daha fazla beraberlik duygusunu hissedilebilir.
Siz ve çocuğunuz çok fazla birlikte olsanız bile, bu zamanın çoğu çoklu görevlerle harcanır. Hepimiz rutin günlük bir işimizi yaparken çocuklarımızla sohbet ediyor ya da onunla vakit geçiriyoruz. Hayat bu! Kimse mükemmel değil.
Bunun tersine, oyun süresi boyunca tüm odak noktanız çocuğunuzdur. Tamamen oradasınızdır. İdeal olarak, bu telefon veya ekran olmaması anlamına gelir. Bunu yaptığınızda, çocuğunuzun sizin için önemli olduğunu bilmesini sağlamış olursunuz. İlgi duyduğu şeyler ve duyguları önemlidir ve tüm dikkatinizi çocuğunuza vermenize değer. Böylece tüm dikkatinizi ona vererek, çocuğunuzun özsaygısını güçlendirirsiniz. Ayrıca günün diğer saatlerinde ilgi odağı olmamakla başa çıkmayı da kolaylaştırabilir.
- Kazanım: “Ailem Beni Dinliyor”
Bir oyun terapisti olan psikolojik danışman olarak, işimin bir parçası gereği ailelerin çocuklarıyla nasıl oynayacaklarını öğrenmelerine yardımcı oluyorum. Bazen ebeveynler bana oyun oynarken ne söyleyeceklerinden emin olmadıklarını söylüyor. Çocuğunuz size ayrıntılı bir Star Wars Lego macerasını veya oyuncak aile hikayesini anlattığında nasıl tepki verirsiniz?
Şüphe duyduğunuzda, çocuğunuzun söylediklerini her zaman onlara geri yansıtabilirsiniz. Çocuğunuzun az önce söylediklerini başka sözcüklerle ifade ettiğinizde veya tekrarladığınızda, dinlediğinizi gösterirsiniz. Çocuklar duyulduklarını hissetmeyi severler ve her zaman yetişkinlerin söylediklerine dikkat etmediklerini hissederler. Konu sizin için önemsiz olsa bile söylediklerinin dinlenecek kadar önemli olduğunu bilmek çocuğunuza güç verir.
Çocuklar sosyal becerileri oyun yoluyla öğrenirler. Çocuğunuzu dinlediğinizde, ona örnek olarak iyi bir dinleyici olmayı öğretiyorsunuz. Zamanla, siz konuşurken de daha iyi bir dinleyici olmalarına yardımcı olabilirsiniz.
- Kazanım: “İyi Davranış Böyle Hissedilir”
Çocuklar oyun oynarken genellikle en iyi davranışlarını sergilerler. Eğlencelidir, enerjiyi yakmaya yardımcı olur ve çocuklara bir süreliğine kontrolün kendilerinde olduğunu hissetme şansı verir. Mızmızlanma, öfke nöbetleri ve diğer olumsuz dikkat arama biçimleri genellikle eriyip gider. Bu, özellikle bir ebeveyn oyun sırasında çocuğun liderliğini takip ettiğinde geçerlidir.
Çocukların dikkat ettiğimiz davranışları tekrarlama olasılığı daha yüksektir. Çoğu zaman, iyi davranışlar günlük hayatın işleri nedeniyle göz ardı edilir. Bir çocuğu olumsuz davranışları için azarlamaktan vazgeçebilir ve diğer işleri halletmek için sessiz “iyi davranış” zamanlarından yararlanabiliriz. Bu, yanlışlıkla bir çocuğun dikkatimizi çekmenin tek yolunun harekete geçmek olduğuna inanmasına neden olabilir.
Çocuğunuzla oynamak size iyi davranışları gösterme ve bunu odaklanma yardımı ile ödüllendirme şansı verir. Gülümsemeleriniz, övgüleriniz ve odaklanmanız gibi ödüller, çocuğunuzun yaptıklarını sevdiğinizi bilmesini sağlar. Bu durum çocuğunuzu harika hissettirir. Çocuklar daha sonra bu davranışı zihinsel olarak sizden olumlu bir tepki alan bir şey olarak hatırlayacaktır. Bu, gelecekte bu iyi davranışı tekrar gösterme olasılıklarının daha yüksek olacağı anlamına gelir.
- Kazanım: “Dikkatli Olabilirim”
Psikolojik danışman olarak ebeveynlere yol gösterdiğim bir başka uygulama da, çocuklarının oyun sırasında ne yaptığını sözlü olarak takip etmektir. İzleme, çocuğunuzun yaptığını gördüğünüz eylemleri basitçe açıklamak anlamına gelir. Bir spor yorumcusunun bir oyun hakkında konuştuğunu hayal ederseniz, bu benzer bir fikirdir.
Çocuklar hala kendilerinin farkında olmayı öğreniyorlar. Çoğu zaman, dürtülerine göre hareket ederler ve ne yaptıklarının veya neden yaptıklarının gerçekten bilincinde değildirler. Bu durum iyi davranmayı zorlaştırabilir. Nihayetinde, bunu yaptığınızın farkında değilseniz davranışınızı nasıl değiştirebilirsiniz?
Çocuğunuzun oyununu tanımlamak, onların öz farkındalıklarını artırır ve eylemleri konusunda daha dikkatli olmalarına yardımcı olur. Farkındalığın, çocuklara bunalmadan güçlü duyguları yönetmelerinde yardımcı olmak için önemli bir beceri olduğunu biliyoruz. Oyun sırasında daha dikkatli olmak, aktif veya dikkati dağılan çocukların bir aktiviteye odaklanmasına da yardımcı olur. Çocuğunuz oyun oynarken anlatıyorsanız, çocuğunuzun bir aktiviteye daha uzun süre bağlı kaldığını fark edebilirsiniz.
- Kazanım: “Seviliyorum”
Oyun zamanı için seçtiğiniz aktivite gerçekten önemli değil. Siz ve çocuğunuz arasındaki sıcaklık en önemli şeydir. Oyun sırasında gülümsemeler, kahkahalar, sarılmalar veya sırt sıvazlamaları benzeri pek çok sözsüz iletişim gerçekleşir. Oyun, hem çocuklar hem de ebeveynler için sıcak, belirsiz duygular uyandırırken sevgiyi hissetmeyi ve göstermeyi kolaylaştırır.
Birlikte oynamak ebeveyn-çocuk bağınızı güçlendirir. Çocukların onları koşulsuz sevdiğinizi bilmeleri konusunda kendilerini güvende hissetmelerine yardımcı olur. Sevildiğini hissetmek çocuğun duygusal direncini artırır. Kaygılı dönemlerinde kaygıyla başa çıkmalarını kolaylaştırabilir.
Bütün bu bağların ebeveynler için de bir faydası var. Çocuğunuz size zor davranışlarla meydan okuyorsa, o sıcak, bulanık duyguları her zaman ortaya çıkarmak zor olabilir. Kaygılı ve stresli zamanlarda, bir çocukla olumlu deneyimler daha az hissedilebilir. Oynamak için zaman ayırmak, bu olumlu deneyimlerin zor zamanlarda bile devam etmesini sağlar. Oyun zamanı, çocuğunuza daha yakın hissetmenize yardımcı olabilir ve ebeveynliği daha ödüllendirici hissettirebilir.