Amerikan Psikoloji Derneği travmayı “kaza, tecavüz veya doğal afet gibi korkunç bir olaya verilen duygusal bir tepki” olarak tanımlıyor. Ayrıca travma olayla değil, kişinin buna tepkileri ve semptomlarla ortaya konulabilir. “Bunaltıcı ve üzücü herhangi bir deneyimin” travmaya neden olabileceğini ve travmanın yalnızca semptomlarıyla tanınabileceğini söylememiz mümkün.
Birçok yaygın travmatik olayın travma sonrası stres bozukluğuna yol açtığı bilinmektedir. Doğal afetler, depremler, orman yangınları, seller, volkanik patlamalar, toprak kaymaları veya tsunamiler gibi olaylar da bu türden bir travmaya yol açabilirler. Bu olaylar özellikle sinsidir, çünkü büyük insan topluluklarını travmatize etme eğilimindedirler ve hayatta kalma suçluluğu salgınlarına ve diğer travma sonrası stres bozukluğu semptomlarına neden olabilirler.
Doğal afetler gibi, diğer travmatik olaylar da ani ve şok edici olabilir. Felaketin ilk tepkisi genellikle şoktur ve hissizlik veya inkar olarak kendini gösterebilir. Bu şok, yüksek düzeyde kaygı, suçluluk veya depresyon gibi aşırı duygusal durumlara yol açabilir.
İnsanlar doğal afetlerde sevdiklerini veya evlerini kaybedebilirler. Bu nedenle, uzun süre akraba veya arkadaş desteği olmadan kamplarda veya barınaklarda yaşamak zorunda kalabilirler. Ancak, diğer hayatta kalanlarla birlikte yaşamak, yeniden bağlantı kurma, olay hakkında konuşma ve olayı yeniden çerçevelendirmeye yardımcı olma fırsatı da sunar. Başka bir hayatta kalanın yardım etmesi, çaresizliği azaltabilir ve iyileşme sürecini başlatabilir.
Özellikle doğal afetler, kurbanlarda Allah tarafından ihanete uğramışlık duygusu uyandırabilir ve bu da inanç kaybına neden olabilir. Allah ile barışmak, iyileşmeye ve inancı geri kazanmaya yönelik bir adım olabilir.
Bir doğal afet sonrası travmanın yaygın belirtileri şöyle sıralanabilir:
- Duygular yoğunlaşır ve bazen tahmin edilemez hale gelir. Sinirlilik, ruh hali dalgalanmaları, kaygı ve depresyon bunun yansımasıdır.
- Olayın tekrar tekrar zihinde yaşanması ve anıların canlı tutulması sonucunda hızlı kalp atışı veya terleme gibi fiziksel reaksiyonlar gözlemlenir.
- Karışıklık veya karar vermede zorluk yaşanır.
- Uyku düzensizliği veya yeme sorunları gözlemlenir.
- Duygusal olarak olayın tekrarlanmasından korku duyulur.
- Çatışmada artış veya daha içine kapanık ve çekingen bir kişilik gibi kişilerarası ilişkiler becerilerinde bir değişiklik gözlemlenir.
- Baş ağrısı, mide bulantısı ve göğüs ağrısı gibi fiziksel belirtiler ortaya çıkar.
Travmatik bir doğal afetten kurtulan bir kişide travma sonrası stres bozukluğunun ne zaman başlayacağını tahmin etmek zordur. Bazı mağdurlar ilk başta tamamen iyi görünür, ancak daha sonra semptomlar zamanla açığa çıkmaya başlar.
Doğal afet kaynaklı travmada, mağdurun iyileşmesi ve uygun bir yas sürecinden geçmesi için kendine zaman tanıması çok önemlidir. Genel olarak, doğal afetlerden kurtulanlara, hayatlarının kontrolünü yeniden kazanamayacaklarını fark ederlerse veya bir aydan fazla bir süredir travma sonrası stres bozukluğu semptomları yaşamaya devam ederlerse, bir uzmandan destek almaları önerilmektedir.
Ayrıca mağdurların psikolojik olarak etkilenmeleri için felaketi ilk elden yaşamış olmaları da gerekmiyor. Örneğin, deprem sırasında başka bir yerde yaşayan biri, saatlerce televizyon yayınına maruz kalabilir ve o bölgede yaşayan tanıdıkları hakkında bilgi edinemediği durumda bile üzerinde duygusal bir etki hissedebilir. Dolayısıyla bu durum da travmayı tetikleyebilir. Bu durumda da bir uzmandan destek alınması önerilmektedir.