Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, dikkatsizlik, hiperaktivite ve dürtüsel davranışların bir kombinasyonu ile karakterize bir nörodavranışsal bozukluktur. Gençlerde, dikkat eksikliği ile ilgili belirtiler, okulda veya ev ödevlerinde dikkati sürdürme sorunları, sık sık önemli eşyalarını kaybetme ve çok adımlı görevleri organize etme veya tamamlama mücadelesini içerebilir. Hiperaktivite belirtileri arasında kıpır kıpır, huzursuz olmak ve başkalarını aşırı derecede konuşmak veya sözünü kesmek; gençler ayrıca dürtüsel veya pervasız davranışları yönetmekte zorlanabilirler. DEHB’li gençler, normal veya ortalamanın üzerinde bir zekaya sahip olsalar bile okulda başarılı olmayabilirler veya ergenliğin ayırt edici özelliği olan daha karmaşık akran ilişkileri kurmak için mücadele edebilirler.
DEHB tipik olarak yaşamın erken dönemlerinde ortaya çıkar; bir tanı konulabilmesi için gençlerin 12 yaşından önce belirtileri göstermesi gerekir. Yapılan çalışmalara göre, 2016 yılında okul çağındaki çocukların yüzde 9’undan fazlasına DEHB teşhisi kondu; yetişkinlerde yaygınlığının yüzde 2 ila 6 arasında olduğu tahmin edilmektedir. Genç nüfusta, erkek çocuklara kızlardan iki kat daha sık teşhis konur. DEHB tanısı konan çocukların yarısından fazlası, ergenlik ve yetişkinlik döneminde belirtilere sahip olmaya devam ediyor, ancak birçoğu semptomlarının yaşlandıkça şiddetinin azaldığını görüyor.
DEHB belirtileri genellikle ilaç, terapi veya ikisinin kombinasyonu ile etkili bir şekilde tedavi edilebilir. Bununla birlikte, tedavi edilmediğinde DEHB, akademik performans, mesleki başarı, ilişkiler ve sosyal-duygusal gelişim üzerinde uzun vadeli olumsuz etkilere sahip olabilir. DEHB’li gençler, tehlikeli bir şekilde araba kullanmak veya korunmasız cinsel ilişkiye girmek gibi ciddi zarar verme potansiyeline sahip riskli davranışlarda bulunabilirler. Bu nedenle, sorunlu belirtileri proaktif olarak yönetmek ve bir genci DEHB tedavisine teşvik etmek önemlidir.
Bir gençte DEHB teşhisi konulabilmesi için aşağıdaki belirtilerden altı veya daha fazlasının gözlemlenmesi gerekir:
Dikkatsizce hatalar yapmak, ayrıntıları gözden kaçırmak
Görevlere veya konuşmalara odaklanmada zorluk
Kolayca dikkati dağılabilir olmak
Talimatları veya ödevleri takip etme zorluğu
Görevleri ve etkinlikleri organize etmede zorluk
Sürekli dikkat gerektiren faaliyetlerden kaçınma veya reddetme (raporlar, formlar, belgeler)
Sık sık bir şeyler kaybetmek
Günlük aktiviteleri unutkanlık (randevular, ev işleri)
Sık kavga etme, vurma
Oturması beklendiğinde genellikle koltuktan ayrılmak
Aşırı huzursuz hissetmek
Uzun bir süre hareketsiz kalma zorluğu
Boş zaman etkinliklerine katılmada zorluk
Aşırı konuşmak
Soruların yanıtlarını önceden bulanıklaştırma
Sıra beklemede zorluk
Bu belirtilerin en az altı ay süreyle devam etmesi durumunda akademik, mesleki veya sosyal işlevselliği olumsuz yönde etkileyeceği de unutulmamalıdır. Ayrıca, gencin gelişimini de etkileyerek kaygı bozukluğu, duygudurum bozukluğu veya kişilik bozukluğu gibi gelişimsel bozukluklara da yol açması kaçınılmazdır. Genç yaşlardaki bireylerin, 12 yaşından önce de bu belirtilerden birkaçını sergilemiş olması muhtemeldir.
Bu nedenle ne kadar erken yaşta fark edilerek dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun önüne geçilirse akademik performans, mesleki başarı, ilişkiler ve sosyal-duygusal gelişim üzerindeki olumsuz etkileri o kadar aza indirilebilir.